Okul, eğitim - öğretim süreçlerinin yaşandığı ve geleceğimizin teminatı olan öğrencilerin “hayata hazırlandığı” önemli kurumlardır. Okul, bir taraftan öğrencilerin bilgiyle yoğrulup kendilerini tanımalarına ve ideallerindeki kimliklerine kavuşmalarına katkı sağlarken, diğer taraftan da öğrencilerin kendi kültürünü, değerlerini tanımalarına da yardımcı olmaktadır.

Öğrencilerin başarma ve kendini gerçekleştirme duygularının baskın hâle gelebilmesi için öncelikle güvenlik ve emniyet ihtiyaçlarının karşılanması gerekir.

Zira fiziksel ve psikolojik anlamda şiddetin kol gezdiği bir okul ortamında öğrenciler, büyük bir korku – kaygı yaşarlar. Öğrencilerin yaşadığı bu travmatik durum, onları olumsuz yönde etkileyecek ve eğitsel anlamda gerçek performanslarını ortaya koymalarına engel olacaktır.

Çocukların aktif zamanlarının büyük bölümünü okullarda geçirdikleri, gelişim ve eğitimlerinin büyük çoğunluğunu okulda tamamladıkları düşünüldüğünde, “güvenli okulun” önemi daha iyi anlaşılıyor. Tabii ki bu durum anne ve babaların çocukları için okul seçimi yaparken çok hassas olmaları gerektiğini de ortaya koymaktadır.

Güvenli Okul Nasıl Olmalı?

Güvenli okulu, öğrencilerin ve öğretmenlerin kendilerini fiziksel, psikolojik ve duygusal olarak rahat hissettikleri, korku veren bir çevreden uzak, öğrencilerin öğrenebildiği, öğretmenlerin de öğretebildiği ortamlar olarak tanımlayabiliriz.

Çocukların hem duygusal hem de fiziksel gelişim sürecinde bulunuyor olmalarından dolayı güvenlik olgusu, yetişkinlerin güvenliğine kıyasla çok daha farklı boyutlar barındırıyor.

Dolayısıyla okulların öğrencilere sosyal becerilerini sergileyebilecekleri, problemlerini çözebilecekleri, öfkelerini kontrol edebilecekleri ve doğru davranış kalıplarını oluşturacakları güvenli bir ortam sunması gerekiyor.

Güvenli okulun önemli parametrelerinden birisi de okul ortamının, öğrencilerin ahlaki gelişimi için yeterli seviyede olmasıdır. Zira okul yaşamının, öğrencilerin ahlaki gelişimine katkı sağlaması ve bu anlamda “steril” olması çok önemlidir.

Bunun için de okul ortamında, öğrencinin muhatap olduğu kişi ya da kişilerin ahlaki zaaflar taşımaması, ve bu kişilerin kötü alışkanlıklarının olmaması hayati öneme sahiptir. Okul ortamının ahlaki anlamdaki “hijyenliği”, öğrencinin karakter gelişimine büyük katkı sağlamaktadır.

Diğer taraftan okulun yetersiz kalan fiziksel ve sosyal önlemlerinden kaynaklanan “kısıtlı güvenliği”, çocuklar üzerinde tehlike oluşturabiliyor. Bu durum, çocukları şiddet ve suça yöneltebilecek riskler meydana getirirken aynı zamanda farklı güvenlik tehditlerine de kapı aralıyor.

Çocuk, ana baba elinde bir emanettir. Çocukların temiz kalpleri kıymetli bir cevher olup, mum gibi, her şekli alabilir. Küçük iken, hiçbir şekle girmemiştir. Temiz bir toprak gibidir. Temiz toprağa hangi tohum ekilirse, onun mahsulü alınır

Gerçek şu ki, çocuğun aile içinde aldığı eğitim ne kadar nitelikli olursa olsun, eğer çocuğun arkadaş çevresi ve özellikle okul ortamı istenen kıvamda değilse “bir şeyler” hep eksik kalacaktır. Anne ve babanın çocuğa kazandırmak istedikleri güzel davranışlar, olumsuz çevrenin etkisiyle istenen kıvamı yakalamayacaktır. Bu yönüyle, çocuğunuzun eğitim çevresi ve okul ortamı, ona kazandırmaya çalışacağınız ahlaki değerler için bir “yardımcı” olmalıdır. Okul ortamındaki arkadaş çevresi, çocuğun ahlaki gelişimini ifsat etmemeli, bilakis ıslah etmelidir.